Cari işlemler dengesinde manşet sorunsuz gibi görünse de detaylar sıkıntılı…

(15 Ekim 2016)

Cari işlemler açığı, malum, Türkiye ekonomisinin en yumuşak karnı… Yıllar boyunca en sıkıntılı olduğumuz alan olarak raporların ilk satırlarını süsledi. 2011 yılında 12 aylık kümülatif rakam 80 milyar dolara yaklaşarak ciddi anlamda alarm zilleri çaldı: GSYH’nin %10’u… Halbuki ekonomi literatüründe %5 önemli bir eşik olarak kabul edilir ve üzeri kriz sinyali olarak algılanır! Cari işlemler açığı, tanım itibariyle, tasarruf açığımızın bir sonucudur ve finansmanı için de aynı tutarda döviz bulmamızı gerektirir. Para basma şansımız olmadığına göre, yurtdışından bu tutarda döviz elde etmemiz gerekir. Döviz girişleri rahat olduğu dönemlerde büyük sorun yaratmayabilir ama risk iştahı azalıp da sermaye çıkışları olduğunda bu derece yüksek tutarda bir döviz talebi yerli para biriminde sert değer kaybı yaratır. Tıpkı 2011’de USDTRY kurunun 1.5’ten 2.0’ye kısa sürede yükselmesi gibi.
(Devamı)